Dünya, rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerjilere odaklanırken, Batı'nın, yeni uygulamalarında terk ettiği sistemleri diğer ülkelere aktardığı belirtildi.

Mardin Tarım İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen 'Alternatif Enerjiler ve Tarımda Kullanımı' konulu seminer Grand Yay Oteli'nde düzenlendi. Seminere katılan Marmara Üniversitesi Yeni Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar; nükleer santrallerin, ilk kurulumdan kapatılmasına kadar büyük masrafları olduğunu söyledi. Prof. Uyar, Almanya'nın, nükleer santrallerini 2017'ye kadar kapatma kararı verdiğini, ABD'de ise 1978'den beri nükleer santral siparişi alınmadığını söyledi.

Dünyanın rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerjilere odaklandığına vurgu yapan Uyar, "Enerjinin etkin kullanımına diğer ülkeler hemen geçti. Daha az enerjiyle ısınacak makineleri çalıştıracaklar. Her yeni uygulamalarında terk ettikleri sistemleri bizim gibi ülkelere aktardılar. Ne yazık ki biz 2005 yılına kadar enerjinin etkin kullanımı yasasını çıkarmadık, şimdi çıkardık. Ancak bizim yasamız hâlâ diğer ülkelerden verimsiz. Yasa işlevini yerine getirmiyor. Örneğin, Türkiye'de kullanılan beyaz eşyalar A artı değil. Bakanlığın sadece A artı kullanılacak demesi lazım. Bunu da ancak kamunun ısrarlı denetimi ile önüne geçebiliriz." dedi.

"ELEKTRİĞİMİZİN TAMAMINI RÜZGÂRDAN SAĞLAYABİLİRİZ"

Bin megavatlık rüzgâr enerjisinin 1 milyar dolara mal olduğunu, bin megavatlık nükleer enerjinin ilk yatırımı için bile 3 milyar Euro gibi rakamların telaffuz edildiğini hatırlatan Uyar, "Tanesi 5 milyon dolara mal olan bir rüzgâr türbini 25 bin kişiye elektrik sağlayabiliyor. Bizim toplam kurulu gücümüz 38 bin megavat. Bize göre yüzde 50 daha az rüzgârlı olan Almanya ise 20 bin megavatlık rüzgâr santralı kurdu. Türkiye bugünkü yüksek hidroelektrik payı ve 80 GW'a varan izin bekleyen rüzgar enerji santralleri projeleri ile fırsatlar için mükemmel bir örnektir. Elektriğimizin tamamını rüzgârdan sağlayabiliriz. Rüzgar enerjisinin yanında güneş enerjisine de önem vermemiz gerekir. Almanya'da 500 bin çatı güneş pilleriyle kaplı durumda. Bunu yapana 55 sent veriyorlar. Biz aynı etkiyi 20 sente sağlayabiliriz. 5 milyon konutun tüm elektriğini böyle üretebiliriz." şeklinde konuştu.

Kyoto'yu imzaladığı için Türkiye'ye yenilenebilir enerji yatırımı yapan dış kredinin, beraberinde Türkiye'nin temiz havasının parasını götürdüğünü ileri süren Uyar, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

"Bunu biz yapacağımıza yabancı bir şirket gelip yapıyor. O parayı gidip kendi ülkesinde rüzgâr türbini yapmak için kullanıyor. Türkiye'nin kullandığı tüm enerjinin iki misli sadece yenilenebilir enerji ve etkin kullanımla sağlanabilir. Bunun olması için 'Temiz Enerji Platformu'nu kurduk, her kentte örgütleniyoruz. Bulduğumuz çözüm karşıtlık üzerinden değil. Doğrusuna yurttaşları ikna etmeliyiz."

Seminerde katılımcılara alternatif enerjilerin tarım alanlarında kullanımı hakkında bilgi veren ODTÜ Kimya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali Gökmen ise bölgede tamamen organik tarımın yapıldığı, rüzgar ve güneş enerjisinin kullanıldığı bir sistem kurulabileceğini söyledi. Krof. Gökmen, "Kırsal kesimde doğa ile uyumlu ve sürdürülebilir yaşam deneyimleri geliştirmeyi ve bunları paylaşmayı hedefleyen projeler geliştirmeliyiz. Ayrıca, geçen yıl yaşadığımız olumsuz hava şartlarına karşı gerekli önlemleri de aldık. Bölge insanı en tasarruflu sulama şekli olan damla sulama sistemini kullanması gerekir." dedi.

(CİHAN)