Çevre;


Anlayış ve yaşayış, SİSTEM mevzularımızdan biri. HER ŞEYİN HERŞEYLE ALAKASI içinde işte o her şeyden biri. Ve bizim de o her şey hakkında bir fikrimiz var, ANLAYIŞIMIZ***8230;Ve biz Müslümanız, YAŞAYIŞIMIZ***8230;Oldukça geniş bir mesele olan Çevre meselesi içinde en büyük paya sahip ENERJİ VE ÇEVRE***8230; ENERJİ VE ÇEVRE denince de akla gelen NÜKLEER ENERJİ***8230;
Bu yazımız da, birbiriyle alâkalı çok geniş mevzuları içinde kendisine tutunup alâkalılarına sıçrayarak açılmaya çalıştığımız amatörce bir araştırma ve derlemedir***8230;

En başta Mütefekkirden ;

***8220;"Çevrecİlİk", başta BatI dünyasInIn, bİlhassa onlarIn yüzünden doğan problemlere karşı bİr tepkİ, bİr uyarı, bİr şİfâ dİleğİ İken, meselenİn gerİ kalmış ülkelerdekİ savunuluş biçimi, doğrudan doğruya emperyalizme hizmet mânâsına dönmektedir... Şöyle: Oldum olası kralların iktidarı karşısında iktidar mücadelesi vermiş kiliselerin, mesele dış dünyadaki misyoner faaliyetlerine dönünce, arkadan gelecek köleleştirici gücün öncü ve ehlileştirici rolü oynamaları ve bu rollerinin devlet imkânları ile teşvik ve beslenmesi gibi, "Çevrecilik" de aynı fonksiyonu yerine getirmekte... Misâl: Birleşmiş Milletler "Domuzlar Diktatoryası"nın yönetici devletlerinin hepsinde nükleer silâhlar vardır. 1995'te Fransa'nın nükleer denemelerine, uluslararası çevre menfaatini korumak üzere dikilen de "Green Peace" isimli ünlü çevre örgütü ki, Fransız asıllı... Fransız Devleti'nin de aleyhine olan bu durumun geri kalmış ülkelerdeki karikatür oluşumu ise, "nükleer silâh yapımı"na karşı olmak; "Domuzlar Diktatoryası"nın dışında nükleer silâh sahibi olunamaması ise ***8211;ki bunu bizzat kendileri denetliyor***8211;, "Domuzlar Diktatoryası"nın lehine... Bu misâl vesilesiyle devam edelim: Biz, şöyle veya böyle, çevre kirlenmesine taraftar değiliz. Ancak, bizim esaretimiz pahasına bir çevrecilikten yana da olamayız. Bu herşeyden önce bir sistem ve hayat tarzı meselesidir ki, gerekliliği ve kullanımı buna uyarlı bir teknoloji sözkonusu olduğu zaman da, iş, "kendi ideolojisini üretemeyen bir toplumun kendi teknolojisini üretemeyeceği" hakikatine varır. Çevre kirliliği bahsinde ele alınacak tek husus teknoloji davası değildir ama, esas budur ve bu esas etrafındaki oluşumların dışında kalan faktörler "fasa fiso" mesabesindedir. Çevrecilikten çöpçülüğü anlayan aydın (!) kesim içinde, İslâmcı geçinen ahmaklar da var: Bunlar, insan ve toplum meselelerini sistem bütünlüğü ile ortaya koymuş bir "İslâma muhatap anlayış"ın kavgasını verme ve bu esasa bağlı olarak sözkonusu meseleye sarkma yerine, "Çevrecilik mi, yeşiller mi? Oho! Yeşil İslâm'ın rengi!" cinsinden fikir (!) üretenler ve "İslâm çevreyi temiz tutmamızı emreder!" diye "Çevrecilik"ten çöpçülüğü anladıklarını gösterici misâl üretenler... Kakasını odanın ortasına koyuverdikten sonra onu temizleme derdine düşen insanoğluna idrak ettirilmesi gereken iş, her şeyden önce ruh ve kafa kirliliğinin giderilmesidir.